Публикации Вернуться

TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ’DE DEĞİŞİKLİK YAPILDI

31.12.2020

TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ’DE DEĞİŞİKLİK YAPILDI

Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’de (“Tebliğ”) önemli değişiklikler öngören Türk Ticaret Kanununun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (“Değişiklik Tebliği”), 26 Aralık 2020 tarih ve 31346 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 376 ncı maddesi ile benzer düzenlemeler içeren Tebliğ kapsamında, son finansal tablolara göre; zarar sebebiyle, sermaye ve yedek akçeler toplamının (i) en az yarısının karşılıksız kalması, (ii) en az üçte ikisinin karşılıksız ve (iii) tamamının karşılıksız kalması hallerinde şirketler tarafından yapılması gereken yapılması gereken iş ve işlemler düzenlenmiştir.

 

1. Sermayenin Karşılıksız Kalması Durumunun Tespitinde “Zarar” Kavramına Vurgu Yapılmıştır.

Tebliğ hükümleri, Türk Ticaret Kanunu’nun 376 ncı maddesi ile uyumlu hale getirilmiş olup sermayenin karşılıksız kalması durumuna ilişkin tanımlar netleştirilmiş ve yapılacak hesaplamalarda, “zarar” miktarının önemine vurgu yapılmıştır.

Buna göre;

  1. Zarar miktarının, sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının yarısına eşit veya yarısından çok ve üçte ikisinden az olması halinde sermaye ve yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kaldığı ve
  2. Zarar miktarının, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisine eşit veya bu tutardan çok olması halinde sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin karşılıksız kaldığı

kabul edilecektir.

Dolayısıyla Değişiklik Tebliği kapsamında, sermayenin karşılıksız kaldığının tespit edilebilmesi amacıyla son finansal tablolarda yer alan “zarar” miktarının dikkate alınması gerektiği ve “zarar” miktarı ile sermaye ve yedek akçeler toplamının karşılaştırılması gerektiği düzenlenmiştir.

 

2. 2020 ve 2021 Yıllarına İlişkin Kira Giderleri, Amortismanlar ve Personel Giderlerinin Yarısının Hesaplamalarda Dikkate Alınmayacağı Düzenlenmiştir.

Tebliğ’in Geçici Madde 1 hükmünde, 1 Ocak 2023 tarihine kadar, sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkının dikkate alınmayacağı düzenlenmiştir.

Değişiklik Tebliği ile birlikte, TTK’nın 376 ncı maddesi kapsamında yapılacak olan hesaplamalarda dikkate alınmayacak gider ve zararların kapsamı genişletilmiştir. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin etkileri de dikkate alınarak, 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısının, TTK’nın 376 ncı maddesi kapsamında yapılacak hesaplamalarda dikkate alınmayacağı öngörülmüştür.

Ayrıca bu kapsamda yapılacak hesaplamalara ilişkin hazırlanan finansal tablolarda, kapsam dışında bırakılan hususlara ilişkin herhangi bir kayda yer verilmemesi ve bu durumun bilgi mahiyetinde dipnotlarda gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.

 

3. Sermayenin Azaltılması Hali Yeniden Düzenlenmiştir.

Tebliğ’in 8 inci maddesi uyarınca zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisine eşit veya bu tutardan çok olması nedeniyle toplantıya çağrılan genel kurul tarafından, sermaye azaltımı yapılmasına ve kalan sermaye ile yetinilmesine karar verebileceği düzenlenmişti.

Değişiklik Tebliği ile birlikte, bu halde genel kurul tarafından, kalan sermaye ile yetinilmesine karar verebileceği gibi sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde korunması şartıyla, sermayenin asgari sermaye tutarına kadar indirilebileceği öngörülmüştür.

 

4. Sermaye Tamamlama Fonunun Kullanım Amacı Belirlenmiştir.

Zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisine eşit veya bu tutardan çok olması nedeniyle toplantıya çağrılan genel kurul tarafından sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde, ortaklar tarafından, zarar tutarını kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlü hale gelmektedir. Ortaklar tarafından bu kapsamda verilen para, sermaye konulması veya borç verme anlamına gelmediği gibi gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak da nitelendirilemeyecektir.

Değişiklik Tebliği ile yapılan düzenleme kapsamında, ortaklar tarafından verilen ve “sermaye toplama fonu” hesabında toplanan paranın, yalnızca zararların mahsup edilmesi suretiyle kullanılabileceği öngörülmüştür. Bu düzenleme ile birlikte, sermayenin tamamlanması amacıyla ortaklar tarafından karşılıksız olarak verilen paranın kullanım amacı açıkça belirlenmiş ve pay sahiplerinin menfaatinin korunması amaçlanmıştır.

 

5. Sermayenin Artırılması Hali Yeniden Düzenlenmiştir.

Halka açık anonim ortaklıklar açısından, Tebliğ ile sermaye piyasası mevzuatının birlikte ne şekilde uygulanacağına ilişkin uygulamada yaşanan tereddütler Değişiklik Tebliği ile giderilmiştir. Bu kapsamda halka açık anonim ortaklıklar açısından, sermaye artırım işlemlerinde sermaye piyasası mevzuatı hükümleri saklı tutulmuş ve bu ortaklıklar açısından sermaye piyasası mevzuatı ile de uyumlu hareket edilmesi gerektiği açıkça düzenlenmiştir.

Zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisine eşit veya bu tutardan çok olması nedeniyle toplantıya çağrılan genel kurul tarafından sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilmesi halinde, nakdi sermaye taahhüdünün ödenmesinde, TTK’nın 344 ve 585 inci maddelerine uygun hareket edileceği öngörülmüştür.

Genel kurul tarafından sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilmesi halinde ise, tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde korunmasını sağlayacak tutarın sermaye artırımının tescilinden önce ödenmesi zorunlu tutulmuştur.

Diğer taraftan aynı genel kurul toplantısında, yukarıdaki koşullar aranmaksızın, bedelleri tamamen ödenmek suretiyle, sermayenin istenilen düzeyde artırılmasına ve daha sonra azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Ancak bu şekilde gerçekleştirilecek işlemler sonucunda, tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içinde korunması zorunlu tutulmuştur.

 

Daha fazla bilgi ve destek için info@lbfpartners.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Посмотреть формате PDF