Публикации Вернуться

Anayasa Mahkemesi, Markaların Korunması Hakkında KHK\'nın 16/5 Maddesini İptal Etti

22.12.2015

Anayasa Mahkemesi, 15.05.2015 tarihli ve 29356 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 13.05.2015 tarih ve 2015/49 E.-2015/46 K. sayılı Kararıyla 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (MarKHK) 16 ıncı maddesinin beşinci fıkrasını iptal etmiştir. İptal edilen söz konusu madde hükmü şöyledir:

Tescilli bir markanın devri sırasında aynı markanın veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin, aynı veya halkı yanılgıya düşürecek derecede benzeri mallar veya hizmetler için başka marka tescillerinin bulunması halinde, bu markaların da devredilmesi şarttır.

Görüldüğü üzere, söz konusu hükümde, halk nezdinde karışıklığın önlenmesi için markasını devreden tarafa, devre konu marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan ve aynı veya karışıklığa neden olacak derecede benzer mal ve hizmetler için tescil edilmiş bulunan marklarını da devretme zorunluluğu getirilmiştir.

Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, söz konusu hükmün Anayasa’nın hukuk devleti ilkesini düzenleyen 2 inci maddesine, mülkiyet hakkını düzenleyen 35 inci maddesine, çalışma ve sözleşme hürriyetini düzenleyen 48 inci maddesine ve son olarak temel hak ve hürriyetlerin kanun hükmünde kararname ile düzenlenemeyeceğini öngören 91 inci maddesine aykırılık taşıması sebebiyle itiraz yoluyla iptalini talep etmiştir Anayasa Mahkemesi ise, fikri ve sınai mülkiyet haklarının mülkiyet hakkına dahil olduğunu ve mülkiyet hakkının kanun hükmünde kararname ile düzenlenemeyeceğini belirterek söz konusu hükmü iptal etmiştir.

Anayasa Mahkemesi, markanın 5 yıl boyunca kullanılmamasını bir hükümsüzlük sebebi olarak düzenleyen MarKHK’nın 42 inci maddesinin ilk fıkrasının (c) bendini iptal ettiği 09.04.2014 tarihli ve 2013/147 E.- 2014/75 K. sayılı Kararında da, yine fikri ve sınai mülkiyet haklarının kanun hükmünde kararname ile düzenlenemeyeceği gerekçesine dayanmıştır. Bu iptal gerekçesi, sadece söz konusu mahkeme kararlarında iptale konu olan hükümler için değil tüm MarKHK açısından geçerlidir. Dolayısıyla, Mahkemenin, iptal istemiyle önüne gelen MarKHK’nın diğer hükümlerini de aynı gerekçeyle iptal etmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu durum, markaların korunmasına ilişkin hukuk düzeni açısından kaotik bir ortam yaratmaktadır. Bu nedenle, Kanun Koyucunun vakit kaybetmeden markaların korunmasına ilişkin kanun tasarısını kanunlaştırması büyük önem taşımaktadır.

Посмотреть формате PDF