İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi 5 üyesi, Almanya ve Avrupa Birliği’nin (AB) yürüttüğü nükleer müzakerelerde kısa zaman önce Anlaşmaya varıldı (Joint Comprehensive Plan of Action). Viyana’da yapılan görüşmeler sonucunda taraflar 100 sayfalık Anlaşma metninin neredeyse tamamı üzerinde uzlaşıya vardı. Bu şekilde, İran’ın nükleer programı konusunda 13 yıldır süren müzakereler başarıyla sonuçlanmış olup, bu durum, küresel iş, ticaret ve finans dünyası için İran’a tekrar yönelme bakımından yeniden bir değerlendirme yapılmasını gerekli kılmıştır.
Yapılacak olan değerlendirmede ilk olarak, İran ve diğer taraflar arasındaki Anlaşmanın neler getirdiği ve uzun bir süredir İran’a uygulanan ekonomik yaptırımların ne zaman ve nasıl sona erdirileceğine bakmak gerekmektedir. Varılan Anlaşma, bu bakımdan birçok başlık ve ayrıntı içermektedir.
2015 yılının sonlarına doğru hayata geçirilmesi beklenen Anlaşmaya göre;
Genel hatları yukarıdaki gibi olan Anlaşmanın hayata geçirilmesi, İran yaptırımlarından ciddi olarak etkilenen iş ve finans dünyasının bu süreçte nasıl hareket etmesi gerektiği ile ilgili çok sayıda soruyu gündeme getirmektedir.
Anlaşmanın uygulanmasının en az sekiz yıllık bir sürece bağlanması, ABD’li kişi ve şirketler için finans sektörü başta olmak üzere bazı yasaklamaların devam edeceği, yeni dönemde AB ve ABD’nin yeni bazı düzenlemeler yapması gerektiği ve yaptırımların aşamalar halinde kaldırılacağı düşünüldüğünde, iş ve finans dünyasının olası muğlak durum ve şartlardan dolayı daha dikkatli davranacağı beklenmektedir. Dolayısıyla, Anlaşmanın hayata geçirilmesiyle birlikte eski hukuki rejimin banka ve şirketlerle ilgili getirmiş olduğu yükümlülüklerin ne zaman ve nasıl sona ereceği hususu önemli ve kritik bir konu olacaktır.
Ancak geçiş dönemindeki olası belirsizliklere rağmen, Nükleer Anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte yakın zamanda İran piyasalarına tekrardan bir yönelme ve rağbet olacağı beklenmektedir. Ekonomik yaptırımlardan dolayı ekonomisi önemli bir ölçüde küçülen İran’ın yabancı yatırımcıyı çekmek için teşviklerde bulunacağı ve küresel piyasalara entegre olma çabası içine gireceği öngörüldüğünde, İran piyasalarına yönelecek olan şirket ve bankaların bu bağlamda ilgili olacak hukuk kurallarını da dikkate alması gerekecektir.
LBF Partners Olarak Sizin İçin Ne Yapabiliriz?
Uluslararası hukuk ve finans hukuku ekibimiz aşağıdaki hukuki hizmetleri sunmaktadır: