Publications Come back

AB'de Rekabet Hukuku Kaynaklı Tazminat Davalarına İlişkin Yönerge Kabul Edildi

22.12.2015

AB Konseyi tarafından 10 Kasım 2014 tarihinde kabul edilen Rekabet Hukuku Kaynaklı Tazminat Davalarına İlişkin Yönerge, 26 Kasım 2014’te AB Parlamentosu tarafından kabul edilerek AB Resmi gazetesinde yayımlandı. Yönerge, AB rekabet hukuku kurallarının ihlali sebebiyle zarara uğrayan AB vatandaşlarının ihlali gerçekleştiren teşebbüslerden tazminat talep etmesini kolaylaştırıcı önemli hükümler içermektedir. Bu çerçevede, Yönerge’nin getirdiği başlıca düzenlemeler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

Delillere Ulaşımın Kolaylaştırılması: Rekabet ihlallerinin ve bunların neden olduğu zararların kanıtlanması için gerekli delillerin genelde ihlali gerçekleştiren teşebbüsler nezdinde bulunması ve bu sebeple zarar görenlerin bu delillere ulaşamaması, ihlallere karşı açılacak tazminat davalarının başarıya ulaşmasını önemli ölçüde zorlaştırmaktadır. İspata ilişkin bu problemi ortadan kaldırmak amacıyla Yönerge, üye ülke mahkemelerinin önlerine gelen rekabet hukuku kaynaklı tazminat taleplerinde ihlali gerçekleştiren teşebbüslerden elinde tuttukları delillerin paylaşılmasını talep edebilir. Ancak, mahkemeler bu yetkilerini kullanırken paylaşılması istenen bilgilerin kapsamı konusunda ölçülü davranmalı ve söz konusu teşebbüslerin ticari sırlarının korunmasını sağlamalıdır.

Rekabet Otoriteleri Kararlarının Etkisi:  Yönerge, üye ülkelerin rekabet otoritelerince verilmiş ihlal kararlarının tazminat davalarına etkisi konusunda iki önemli düzenleme getirmiştir. İlk düzenlemeye göre, bir ülke rekabet otoritesince verilmiş ve kesinleşmiş bir ihlal kararı varsa, bu karar aynı üye ülkenin mahkemesi önünde görülen tazminat davalarında ihlalin varlığı konusunda kesin kanıt oluşturacaktır. Başka üye ülke rekabet otoritesince verilmiş kararlar ise, ihlalin varlığı konusunda sadece aksi kanıtlanabilir bir karine niteliği taşımaktadır. İkinci düzenleme ise, zamanaşımı süresine ilişkindir. Yönerge’ye göre üye ülkeler, zarar görenlerin dava açabilmesi için rekabet otoritesi kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek şekilde en az bir yıllık zamanaşımı süresi öngörmelidir.

Dolaylı Alıcıların Dava Açma Hakkı: Yönerge, rekabet hukuku kaynaklı tazminat davaları açısından en tartışmalı konulardan biri olan aşırı fiyatlamadan dolayı kimin dava açma hakkına sahip olacağı hususunu da düzenlemiştir. Buna göre, eğer ihlal sonucu oluşan zarar dağıtım zinciri boyunca bir üst seviyeden bir alt seviyeye aktarılmışsa, dava açma hakkı aktarıma en son maruz kalan alıcılara ait olacaktır. Bu halde, zararı bir alt seviyeye aktaran alıcıların dava açma hakkı bulunmayacaktır.

Alternatif Çözüm Yolları:  Yönerge, ihlalci ile zarar gören arasındaki uzlaşma sürecinin zamanaşımının durması ve görülmekte olan bir dava için bekletici mesele yapılması konularını da düzenlemiştir. 

Üye ülkeler, en geç iki yıl içinde kendi iç hukuk düzenlemelerini yukarıda belirtilen prensiplerle uyumlu hale getirmelidir. Yönerge’nin getirdiği bu düzenlemeler, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da tazminat davalarına ilişkin yapılması planlanan değişiklikler açısından yol gösterici olması bakımından önemlidir.

 

View in PDF Format